Önce İnsan Sonra Haber

Çalışkan'dan sert sözler: Ortodoks politikanın tapınak bekçilerinin..

Artık ülkemizi; parlamenter sistem güzellemeleri ile siyasi istikrarsızlığa, alt ve üst yapı eksikliği ile aşağılamaya, savunma sanayisini dışa bağımlı yapmaya, tefeci sıcak para ve ithal malların pazarı yapmaya gücünüz yetmeyecek.

Ekonomi 4 Haziran 2023 Pazar / 11 ay önce
Çalışkan'dan sert sözler: Ortodoks politikanın tapınak bekçilerinin..

Ekleyen: Kozmiktürk

Kozmiktürk-Haber Merkezi

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yeni ekonomi modelinin fikir babalarından olduğu belirtilen Şefik Çalışkan bakan atamalarının ve ekonomi yönetiminin mehmet Şimşek'e verilmesinden sonra çarpıcı değerlendirmeler yaptı.

Çalışkan, "Ekonomimiz 'Sazan Sarmalı'na Alınmak İsteniyor. 'Ortodoks Ekonomi Politikası' seçim yenilgisinden sonra, Sn.Erdoğan’a bir şekilde gol atmak isteyen kifayetsiz muhterisler; fikir yerine fitne, sevgi yerine nefret üretmeye devam ediyorlar. Sn.Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanı olması ile Sn.Erdoğan uygulanan ekonomi politikasından geri adım attı diye seviniyorlar. Neymiş, Ortodoks ekonomi politikalara geri dönülecekmiş! Ortodoks politikayı, antibiyotikler bulunmadan önceki hastalık tedavilerine benzetebiliriz. Yani hasta, ameliyat masasından kalkamayacak! Ülkemiz, dışarıdan İMF, Dünya Bankası ve bunların içerdeki işbirlikçileri mandacı iktisatçılar, bürokrasi ve siyasiler eliyle Ortodoks politikalar ile sazan sarmalına alınarak defalarca soyuldu" dedi.

"Ortodoks politika, tüm yatırımlarını likit varlıklara yapan uluslararası tefeci, tekelci sermayenin kâr hırsından dolayı yediği haltların bedelini emekçiler ile kamunun ödemesidir" diyen Çalışkan'ın açıklamaları şöyle:

ORTADOKS POLİTİKANIN TAPINAK BEKÇİLERİ

"Likit varlıkların kanseri enflasyondur. Ortodoks politikanın tapınak bekçilerinin, enflasyona olan düşmanlıkları, emekçileri düşünmelerinden değil, tefeci baronların likit varlıklarını korumak istemelerindendir. Ortodoks politikanın tek aracı yüksek faizdir. Diğerleri olan bütçe disiplini, emekçilerin gelirinin düşürülmesi, işsizliğin artırılarak iç ve dış talebin kesilmesi, hele bir de ehliyetli ve liyakatli yönetici talepleri vardır ki evlere şenlik! Enflasyon, hiçbir zaman, emekçilerin tüketiminden değil; tekelci, tefeci sermayenin finansal istikrarı bozmasından kaynaklanır.

Finansal istikrar; nakit, kredi ve tasarruf politikasının istihdam değil rant yaratacak şekilde kurgulanmasıdır. İktisat politikasının meşruluğu, yarattığı yaygın, istikrarlı istihdam ve refaha bağlıdır. Ortodoks çetesinin en büyük manipülasyonu, fiyat artışı ile enflasyonu bilerek karıştırmasında yatar. Halbuki fiyat artışının sebebi de, finansal istikrarın bu çete tarafından bozulmasıdır. Fiyatında artış olanın üretimini artırmak için faizleri düşürerek ya da tüketimi ikame mallara kaydırarak fiyat dengelenir.

ÇETE BUNLARI İSTEMEZ

Ancak bu çete; bunları istemez. Çünkü rant yaratarak emekçileri ve kamuyu soymak için mutlaka faizler artırılmalıdır. İç ve dış mandacı çetenin propagandasını yaptıkları ekonomik kriz algısının ülkemizde ne olay ne olgu bazında bir gerçekliği yoktur.

Ekonomik istikrarın barometresi olan istihdam ve üretim artışı devam etmektedir. Bunun için genelde istihdam rakamlarına ve özelde de SGK’lı çalışan sayısındaki artışa bakmak bile yeterlidir. Ülkemizde yılda 1,5 ml. ev,750 bin ilk el ve 1,8 ml. ikinci el araç, 8,3 ml. beyaz eşya 2,5 ml da televizyon satışı olmaktadır. Bu rakamlar, nüfus artışı ve geçmiş yıllara göre tutarlı şekilde artarak devam etmektedir. Bunlardan mandacıların dediği gibi ülkede herhangi bir kriz olduğu görülüyor mu? İktisadın en temel prensibidir; üretilmeyen mal ya da talebi çok olan ürünün fiyatı artar. Bu doğaldır ve fiyat istikrarının en önemli göstergesi, fiyat artış ve azalışlarıdır. Bu, kaynakların en verimli kullanılarak doğru alanlarda istihdam yaratılmasını ve emeğin haksız rekabetle ucuzlamamasını sağlar.

Yeni Ekonomi Programı, iktisat bilimine uygun olarak, fiyat ve ekonomik istikrarın tekelci, tefeci sermaye tarafından finansal istikrar aracılığı ile bozulmasına engel olmak için faizleri düşürerek, finansal istikrarı istihdamın önünü açacak şekilde çalışmasını sağlamıştır.

ATATÜRK'ÜN GÖSTERDİĞİ HEDEFE

Bu mandacıların şunu anlaması gerekir; ülkemizde son 21 yılda yapılan değişikliklerin hiçbiri elastik değil plastik değişimdir. Artık ülkemizi; parlamenter sistem güzellemeleri ile siyasi istikrarsızlığa, alt ve üst yapı eksikliği ile aşağılamaya, savunma sanayisini dışa bağımlı yapmaya, tefeci sıcak para ve ithal malların pazarı yapmaya gücünüz yetmeyecek. Milletin desteği ve Sn.Erdoğan’ın liderliği ile Ülkemiz; Mustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği hedefe emin adımlarla ilerlemektedir.

Aklınızı fitneden gönlünüz de nefretten arındırabilseniz, bu gerçeği, siz de tüm çıplaklığı ile görebileceksiniz. Sizlere acil şifalar diliyorum!"

şefikçalışkanekonomi