Önce İnsan Sonra Haber

Bildiğimiz dünya sona eriyor. Yeni bir dünya çıkıyor..

Çünkü bundan sonraki dünyanın nasıl şekilleneceği tamamen bu savaşın gidişatı konusunda alınacak tavırlara bağlıdır..

Gündem 22 Aralık 2022 Perşembe / 1 yıl önce
Bildiğimiz dünya sona eriyor. Yeni bir dünya çıkıyor..

Ekleyen: Kozmiktürk

Rusya-Ukrayna savaşının, hiç umulmadık bir biçimde, dünyanın önüne tahıl ve enerji krizi getirdiğini anımsatan Ömer Çelik, "Ukrayna-Rusya savaşıyla birlikte bildiğimiz dünyanın dikişlerinin çözüldüğü bir safhaya geçtiğimiz net ve açık bir şekilde ortaya çıkmıştır" dedi.

"Tabii bildiğimiz dünyanın birtakım temel kodları vardı" anımsatması yapan Çelik şöyle devam etti:

"Bunlardan bir tanesi İkinci Dünya Savaşı sonrasında silahsızlanmış olan Almanya ve Japonya'yla ilgili statüydü. Japonya bu kararını merhum Başbakan Abe zamanında bir referandumla değiştirmişti. Almanya da bu kararını Rusya-Ukrayna savaşından sonra değiştirdi. Ortaya çıkan tablo gösterdi ki bildiğimiz dünya sona eriyor. Yeni bir dünya çıkıyor ama bunun da ne olduğu belli değil, hangi kurallarla işleyeceği… Bu kuralların nasıl askıya alındığı da birçok örnekte görüldü."

Bu süreçte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın yürüttüğü güçlü diplomasinin Türkiye'yi bu türbülansın içerisinde en güvenli konumda tutmayı başardığını savunan Çelik, gerek enerji gerek tahıl gerek esir takası konusunda Türkiye'nin aldığı inisiyatifin Türkiye'nin barış için ne kadar kilit bir rol oynadığını gösterdiğini söyledi.

Çelik, AB ülkelerinin ve kurumlarının Türkiye'nin barış için ortaya koyduğu diplomasiye yeterince destek vermeyerek bir vizyon üretemediklerinin de net bir şekilde ortaya çıktığını kaydetti.

Rusya-Ukrayna savaşının, bilinen ezberleri, kalıpları bozan bir yapı ortaya çıkardığını dile getiren Çelik, "Bundan sonra bu daha da konuşulacaktır. Çünkü bundan sonraki dünyanın nasıl şekilleneceği tamamen bu savaşın gidişatı konusunda alınacak tavırlara bağlıdır." dedi.

AA'nın aktardığına göre Çelik'in açıklamaları özetle şöyle:

"Macron'un şu vizyonsuz sözü hiç unutulmayacak. 'Rusya'yla konuşan tek ülkenin Türkiye, tek liderin Erdoğan olması kabul edilemez.' Bu, çok dar bir rekabet anlayışından bakan, vizyon ortaya koyamayan ve en zor zamanlarda dünyanın içinden geçtiği bu zorluklar karşısında işbirliği yerine çatışma üretmeye devam eden bir zihniyetin ürünü. Bütün bu tablolara baktığımızda gördüğümüz şey şudur. Bu diplomasi anlayışının güncellenmesi lazım ve dünyanın barış için yeni bir yazılıma ihtiyacı var. Aksi takdirde bu çifte standartlarla barışın korunmasının mümkün olmadığı bir kere daha net bir şekilde görülmüştür."

"Yunanistan'ın gerek Ege'de gerek Doğu Akdeniz'de Rum kesimiyle birlikte fiili durum yaratmaya çalışarak ortaya koyduğu tablo, barışa hizmet etmeyen bir tablodur." 

"Bu sene hakikaten çok önemli maçların oynandığı, futbolun bütün güzelliğinin sergilendiği bir tablo ortaya çıktı. Bu vesileyle Arjantin'i bir kere daha tebrik ediyoruz. Bir İslam ülkesinde Dünya Kupası'nın gerçekleşmesiyle ilgili aslında siyasette üretilen ön yargıların toplumu nasıl zehirlediğinin bir göstergesi olarak da kaydedilmesi gerektiğini belirtiyorum."

"Devletimizin bütünlüğü, ülkemizin geleceği açısından FETÖ'yle mücadelenin, tıpkı diğer terör örgütleriyle mücadele gibi milli güvenliğimizin birinci sırasında yer almaya devam edeceğini, bu mücadelenin güçlü bir şekilde sürdürüleceğini ifade etmek isterim."

 "1179 gündür evlatlarına kavuşmak için nöbet tutuyorlar. Dünyada evlatlarına kavuşmak için, evlatlarını terörden kurtarmak için yapılan en soylu, en onurlu mücadelelerden birini veriyorlar. Herkesin bu sesi duyması gerektiğini bir kere daha ifade ediyoruz." 

 "Türkiye Cumhuriyeti, artık enerji siyasetinde büyük bir oyuncu olarak anılıyor. Burada Doğu Akdeniz, Kafkaslar, Orta Asya ve Avrupa bağlamında Türkiye son derece stratejik bir merkezde yer alıyor ve bundan sonra da bunun güçleneceği görülüyor." 

"Sayın Putin'in de ifade ettiği şekilde Türkiye'nin doğal gaz dağıtım merkezi fikri, bunu daha da kolaylaştıracaktır. En son Cumhurbaşkanımızın Türkmenistan ziyaretinde Türkiye-Azerbaycan-Türkmenistan Üçlü Zirvesinde Türkmen gazının, Hazar Denizi üzerinden ülkemize, ülkemizden Avrupa'ya ulaştırılması şeklindeki çalışmalar bahsettiğim, dünyadaki enerjinin herkesin faydalandığı bir yapıya dönüşmesi bakımından son derece önemli bir rol oynayacak. Hazar geçişli Orta Koridordaki bu işbirliği tamamen hayata geçtiği takdirde bütün dünya için katkı sağlayacak bir mekanizma olacaktır.

Yine Cumhurbaşkanımızın bu çerçevede Silivri'de açtığı, Avrupa'nın en büyük doğal gaz depolama alanı da Türkiye'nin bu konudaki rolünü pekiştiren bir yaklaşımdır. Bahsettiğim bu çerçevede dünyada kaotik süreçler ortaya çıktığı zaman savunma meselesi, savunma meselesindeki yeni gelişmeler, ülkelerin silahlanmasıyla ilgili birtakım gelişmelerin de yakından takip edilmesi gerekiyor. Biz etrafımızda herkesin barış içerisinde olmasını istiyoruz. Hiçbir komşumuzun güvenliğinin zaafa düşmesinden bir memnuniyet duymayız. Kendi güvenliğimizi ve onların güvenliğini eş değer sayıyoruz. Çünkü güvenlik bugünün dünyasında ortak bir değer ifade ediyor."

SAVUNMA

"Etrafımızdaki ülkeler de güvenli ve istikrarlı olmalı ki bu güvenliği hep beraber koruyabilelim. Bu çerçevede Türkiye, egemen bir devlet olarak her türlü riske karşı bu kaotik ortamda hatta yeni soğuk savaşın başladığı bu dönemde tabii ki savunmasını güçlendirecek her adımı atacak."

"En son Kızılelma'nın 18 dakika süren ilk uçuşu, dünyada oyun değiştiren bir tablonun yine Türkiye'den çıkacağını göstermiştir. Türkiye'nin savunma gücüne büyük katkı sağlayacak, kısa pistli gemilere iniş kalkış kabiliyetiyle oyun değiştirici özelliği açık olan bir yapı. Kızılelma'nın yolu açık olsun." 

"İnşallah göklerden hiç inmez. Ülkemizin savunmasına ve dünya barışına bu şekilde katkı sağlamaya devam ederiz. Tabii en önemlisi Mavi Vatanımızın korunmasında karşı karşıya kaldığımız birtakım provokasyonlar düşünüldüğünde Kızılelma'nın rolü son derece büyük ve sonuç tayin edici olacaktır. Emeği geçen herkesi tebrik ediyoruz." 

ERMENİ PROVOKASYONLARI

"Bir tanesi Azerbaycan-Ermenistan arasında Laçın Koridorunda ortaya çıkan gerilim. Tabii burada Ermenistan'ın Rus Barış Gücü'nün kontrolündeki bölgeyi Azerbaycan topraklarına bağlayan Laçın Koridorunda gerilimi yakından takip ettiğimiz açıktır. Azerbaycan heyeti tabii Rus Barış Gücü'nün kontrolündeki bu bölgede görüşmeler yaptılar. Sorun şudur, oraya giden Azerbaycan heyetine dönük olarak oradaki aşırı ırkçı Ermeniler birtakım provokasyonlar gerçekleştirmeye çalışıyorlar. Azerbaycan topraklarında hiç kimsenin Azerbaycan otoritesinden izin almadan maden çıkarma gibi bir yaklaşımının söz konusu olmaması lazım. Gerilimin sebebi de budur.

Esasında 'Laçın Koridorundan bu geçişlere izin verilmiyor' deniliyor. Halbuki orada Azerbaycan herhangi bir engelleme içerisine girmiyor. Tamamen maden yüklü kamyonların engellenmesine dönük bir tutum sergiliyor. Dolayısıyla oradaki Ermenilerin, Azerbaycan toprağında maden faaliyeti için Azerbaycan yetkililerinden izin almaksızın herhangi bir davranış içerisine girmesi kabul edilemez. Ermenistan'a bu konuda artık bölgede bu tip provokasyonlardan uzak durulması gerektiğini herkesin telkin etmesi gerekiyor. Bölgede barış tesis edildiği zaman bu herkes için son derece faydalı olacaktır."

KOSOVA

"Birtakım istifalar neticesinde bir seçime gidilmesi söz konusu oldu. O bölgede hem Kosova toprakları içerisinde, Kosova polisine, askerine ve seçim yetkililerine yapılan saldırıları kınadığımızı ifade etmek istiyorum. Kuşkusuz Türkiye, Belgrad-Priştine Diyalog Sürecine büyük katkı veriyor ve destekliyor. Belgrad-Priştine Diyalog Sürecinin güçlü bir şekilde işletilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Kosova topraklarına, Kosova yönetimine yönelik provokasyonlardan da herkesin uzak durması gerektiğini bir kere daha belirtiyoruz." 

"Son Avrupa Birliği Hükümet ve Devlet Başkanları zirvesinde Bosna-Hersek'e Avrupa Birliği adaylık statüsü verildi. Bosna-Hersek sıkıntılı bir dönemden geçiyor. Bu çerçevede Avrupa Birliği'ne ve Atlantik kurumlarına, Bosna-Hersek'in entegrasyonunun Balkanlar'daki barışı koruyacak ve garanti altına alacak bir yaklaşım olduğunu değerlendiriyoruz. Dolayısıyla Avrupa Birliği burada geçmişte bir vizyon çerçevesinde hareket etmedi. Hatta bu son olayın sonuçlarından memnun olsak da burada da bir vizyon ortaya çıkmadı biliyorsunuz. Rusya-Ukrayna savaşının ortaya çıkardığı tablonun neticesi olarak bir jeopolitik sıkışmışlığı açmak için bir adım atıyorlar. Ama her halükarda bu Bosna-Hersek için olumludur.

Avrupa Birliği'nin de Balkanlar'da barışa destek veren bir yaklaşım üretmesi gerekir. Özellikle de şunu belirtmek istiyorum, Balkanların barışına en büyük katkı veren ülke Türkiye'dir. Cumhurbaşkanımızın, Balkan ülkeleri arasında barışın korunması, diplomasinin güçlenmesi, diyaloğun artması için ortaya koyduğu çabalar herkes tarafından büyük bir takdirle karşılanıyor."

ÇOCUK İSTİSMARI

"Bunu kim yaparsa yapsın, bu ahlaksızlığı, bu zalimliği, bunun karşısında oluruz. Sıfatı, aidiyeti, kim olduğu hiç önemli değil. Buna izin veren, gerçekleştiren, şahit olan kim varsa hesap vermelidir. Bunu ne dinimiz, ne insanlık vicdanı kabul eder. Bu dinimiz açısından da insanlık vicdanı açısından da en güçlü şekilde reddedilmesi, mahkum edilmesi gereken bir durumdur. Biz son derece güçlü bir tepki verdik ve ilk andan itibaren de bu tepkimizin arkasındayız ve takipçisiyiz."

İlk andan itibaren bunu lanetledik. Devletin başı olarak Sayın Cumhurbaşkanımız bu lanetli eylemle ilgili görüşünü açık şekilde ortaya koydu ve şimdi bu lanet eylemle ilgili olarak adı geçenlerin tutuklandığını biliyoruz. Bundan sonrasında da süreci takip edeceğiz. Hiç kimse hakikatin örtbas edileceğine dair bir kuşkuya kapılmasın. Böyle lanetli ve çirkin bir eylemde sorumluluğu kimin varsa Allah belasını versin, lanetliyoruz, hukuk da inşallah cezasını verecektir." 

TALİBAN ZULMÜ

 "Kız çocuklarını eğitimden mahrum etmek demek, sadece kadınları değil, bütün insanlığı cehalete mahkum etmek, karanlığa mahkum etmek demektir. Hiçbir kimsenin buna hakkı yok. Ayrıca kendi üniversitelerindeki kız öğrenciler, kızlar, oradaki arkadaşları, kız öğrenci arkadaşları, üniversiteye sokulmadığı için o üniversiteyi terk eden erkek öğrencileri ve öğretim üyelerini de tebrik ediyoruz. İnsanlığı hiç kimse böyle bir cehaletle baş başa bırakmaz." 

İMAMOĞLU SÜRECİ

"Biraz arabesk filmlere benzemeye başladı. O, onu seviyor, öteki onu daha çok seviyor, bir aile ilişkisi ortaya çıkıyor, burada vahşet, dehşet, dram, her şey bir arada. Tabii bu gerçekten çok apolitik ve garip de bir tablo ama nihayetinde tabii bir siyasi parti içerisinde bu kadar çok 'Ben sana sahip çıkıyorum', öteki 'Ben sana sahip çıkıyorum' gibi bir yaklaşım ortaya koyma ihtiyacı, hissediyorsa biz Türkiye'deki siyaseti gözlemlememizden zaten biliyoruz ki burada bir cari açık var ki sık sık bu cari açığı kapatmak için bu söylem kullanılıyor."

6'LI MASA

"Gerçekten son derece absürt bir tabloyla karşı karşıyayız. Bütün vatandaşlarımızın da gördüğü gibi buradan, bu tartışmalardan Türkiye için bir vizyon çıkmıyor. Bu bir siyasetsizleşmedir, bu bir anti siyasettir. Yani kendi meselelerini çözememiş olanların, Türkiye meselelerini çözmeye talip oldukları gibi bir iddianın ne kadar boş bir iddia olduğu bir kere daha görülmüş oluyor."

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in grup toplantısındaki "ahmaklar" söylemine ilişkin görüşleri sorulan Çelik, bu yakıştırma ve üslubun hoş olmadığını söyledi. Akşener'in sözüne altlık oluşturacak bu sözü hangi AK Parti yetkilisinin söylediğini soran Çelik, "Kendisine bu bilgileri kim veriyor, onu da bilmiyoruz. Nihayetinde böyle bir şey de söylenmedi hiçbirimiz tarafından ama Sayın Cumhurbaşkanımızla ilgili olarak etrafını, kişiler sürüsü sarmış gibisinden gariz bir ifadenin, böyle argo bir ifadenin kullanılması son derece yakışıksız olmuştur." dedi.

"Devleti yeniden inşa etme süreci ne demektir?"

Altılı masa hakkında eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın sosyal medyadan yaptığı açıklamaya ilişkin soruya da Çelik, altılı masanın nasıl hareket etmesi gerektiğine dair HDP kesiminden pek çok beyan geldiğini söyledi. Burada ikili bir tavır olduğunu belirten Çelik, "Bunlardan bir tanesi şu, HDP'den altılı masaya, 'bizi resmen burada bir ortak kabul etmiyorsanız, bizden oy istemeye de gelmeyin' gibi bir yaklaşım var. Öbür taraf buna sessiz kalıyor, sanki onları resmi ortak değil de fiili ortak gibi konumlandırmaya çalışıyor." diye konuştu.

Çelik, buradaki en önemli meselenin milletin karşısına şeffaf çıkmak olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Şimdi bu ifadelerde altılı masaya yön verme, altılı masanın içinden bir yetkiyle konuşma şeklinde bir şey ve bu uzun zamandır devam ediyor. Bu tip ifadeler kullanıldığı zaman da altılı masadan daha pozitif karşılıklar geliyor. O açıklamada bir başka bölüm var, asıl altılı masanın ona cevap vermesi lazım. Devleti yeniden inşa etme sürecinden bahsediyor. Bu devleti yeniden inşa etme süreci ne demektir? Altılı masa bu kavramsallaştırmaya ne diyor?"

"Aranızda koltuk kavgası yapmayın" ifadesini, "PKK'nın birtakım sosyal örgütlenmelerini nasıl konumlandırdıklarını" altılı masanın nasıl değerlendirdiğini soran Çelik, "Altılı masadakiler bunlara ne diyorlar? Çıksınlar, buna cevap versinler. Bunlara açık, net, herhangi bir takiye yapmadan cevap verildiği zaman ortaya çıkacak tablonun çok vahim bir tablo olduğunu net bir şekilde görüyorum." dedi.

Çelik, herkesin yeni yılını da tebrik ederek, "İnşallah yeni yıl, ülkemize daha büyük iyilikler, daha iyi zaferler, daha güzel hedeflere ulaşacağımız birtakım imkanlar sunar." temennisinde bulundu.

ömerçelikgündem