Misak-ı Milli’nin güncellendiği ilan edilmeli..

Fatih Erboz
Kozmiktürk-Özel

Yurt Partisi Genel Başkanı ve eski İçişleri Bakanı Saadettin Tantan, içinden geçtiğimiz süreçte Türk kimliğine yönelik ciddi risk ve tehditlerin bulunduğunu belirterek, Misak-ı Milli’nin güncellendiğinin ilan edilmesinin gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin yeniden bir güvenlik mimarlığına ihtiyacı olduğunu kaydeden Tantan, “ Güvenlik mimarlığı; modern devletin vatandaşlarının en geniş anlamda güvenliğini dizayn eden sistemin adıdır. Yeni Dünya düzeninde bu kavram diplomaside, uluslararası ilişkilerde, devletlerin iç siyasetlerinde daha sık karşımıza çıkacaktır” dedi.

Türkiye’nin güvenlik mimarisini yeniden oluşturmasının siyasi iradenin elinde olduğunu ve duruş sergilemekten geçtiğini kaydeden Tantan, şunları söyledi: “ Güvenlik mimarisi denildiğinde tek başına kolluk veya askeri imkanlar akla gelmemelidir. Beşeri sermaye, politik güç, kültürel, sosyal, ticari, ekonomik, coğrafi, eğitim gücü unsurları güvenlik mimarisi içinde çok kritik bir öneme sahiptir Türk Kimliği; Ege Havzası, Batı Trakya, Balkanlar, Karadeniz, Kafkasya, Azerbaycan, Musul- Kerkük, Halep-İdlib, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz havzasının en kuvvetli kimliğidir. Türkistan Coğrafyasını da buna eklediğinizde Türk Kimliğinin potansiyelinin büyüklüğü Türkiye’ye küresel bir aktör olma imkanı sunmaktadır. Türkiye’nin bu imkanı kullanması için gerekli olan ana unsur siyasi iradedir. Eğer siyasi irade tutsaklık sergilemezse Türkiye; askeri ve mali anlamda Dünya’nın en büyük devleti olma potansiyelini gerçeğe dönüştürebilir. Ülkemizin karşı karşıya olduğu en büyük tehditlerden biri; kirli ve kimliksiz siyasetçiler ve ehlileştirilmiş aydınlardır.”

Düzensiz göç meselesinin Türk kimliğine karşı büyük bir tehdit olduğunu ifade eden Tantan, “ Düzensiz göçmenler meselesi Türk Kimliğine karşı bir tehdittir. Dilimize yönelik saldırılar, kimliğimize yöneltilmiş bir tehdittir. Türk Devleti; kendisine yönelik tehditleri bertaraf etmek için acilen TBMM çatısı altında MİSAK-I MİLLİ’yi güncellendiğini ilan etmelidir. Askeri anlamda bir saldırganlık içermediği vurgusu ile; Türk Kimliği’nin egemen olduğu Ege Havzası, Batı Trakya, Balkanlar, Karadeniz, Kafkasya, Azerbaycan, Musul- Kerkük, Halep-İdlib, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz havzası bir Türk Yayı olarak tescil edilerek; sosyal, kültürel, ekonomik, ticari olarak bu bölgelerin Türk bölgesi ilan edilmesi gerekmektedir. Bu ilan; Türkiye’ye güç, bölgeye büyük bir mesaj içerir. Diplomatik anlamda Türkiye bölgesel olarak büyük kazanım elde eder. Sosyo-ekonomik bir Misak-ı Milli ilanı ile Türkiye sosyal sınırlarını belirleyecektir. Bunun akabinde; ticaret örgütleri, vize anlaşmaları, askeri işbirliği anlaşmaları gelecektir” diye konuştu.

“ Acilen, iç ve dış tehditleri bertaraf etmek için Türkiye Başsavcılık Kurumu kurulmalıdır” diye Tantan, şunları belirtti: “ Bu Kurum; içinde Hakim, Savcı, Avukat barındıran gerektiğinde medya gücünü kullanabilen, terör örgütlerinin yurtdışındaki malvarlıklarını dondurabilecek, uluslararası sözleşmelerden ötürü Türkiye’nin sahibi olduğu hakları yurtdışında hukuki zeminde arayabilecek bir amaç için çalışacaktır. Bunun altyapısı hazırdır. Ana hatlarıyla ifade etmeye gayret ettiğim üzere; Türkiye eski nesil anlayışla istihbari ve askeri anlamda yeni de olsa hangi teknolojiye sahip olursa olsun başarılı olamaz. Değişmesi gereken şey eski nesil anlayıştır. Yeni nesil güvenlik anlayışı ile; «güvenlik mimarlığını» inşa edecek bir Türkiye’nin bölgenin en büyük gücü olması kaçınılmazdır. Türkiye sahibi olduğu bu büyük gücü bağımsız, dürüst, kişilikli siyasetçiler eliyle gerçeğe dönüştürecektir. Güvenlik mimarlığı sayesinde, Kirli ve kimliksiz siyaseti ortadan kaldıracağız. Hep beraber bunu başaracağız.”