Mehmet Cengiz Rizeli iş insanı. Muhalefetin eleştiri okları üzerinde. Başını CHP'nin çektiği muhalifler Cengiz'in şirketini "5'li çete" diye nitelendiriyorlar. Cengiz geçenlerde yazar Yılmaz Özdil'le deyim yerindeyse kanlı bıçaklı oldu. Sebepse Özdil'in, "Garanti kazanan adayımı açıklıyorum" başlıklı köşe yazısı.

Makaledeki satırlara kızan Cengiz, 1 milyon liralık dava açtı. Özdil bu gelişme üzerine "Senin milyar dolarların mı güçlü, benim kalemim mi göreceğiz" karşılığını verdi.

Bu bilgileri bir eleştide bulunmak için anımsattım. Yılmaz Özdil'in 'göreceğiz' kelimesiyle biten yanıtı kanaatime göre tehdit kokuyor. Gazeteci Külhanbeyi değildir. İşine gelmeyen bir gelişme olduğunda tehdit dili kullanamaz. Siyasetçileri, iş insanlarını eleştirirken onlardan beter bir tavır takınmak doğru da, demokratik de değildir. 

Malesef memlekette hak etmeyenlere çok fazla itibar ediliyor. Onlardan biri de dürüst-araştırmacı gazeteci diye pompalanıyor kamuoyuna yıllardan beri. 

İnanın tanıdığınız gazetecilerin çoğu bugün şikayet ettikleri siyasilerden daha despot...

ÇİLLER 'BABA'SININ ŞAPKASINA MI GÜVENİYOR?

Soru kafanızı karıştırmasın. Duymuşsunuzdur; Tansu Çiller parti kurma hazırlıkları yapıyormuş. TURBAN'ın eski genel müdürlerinden, eski vekil  Ömer Bilgin kuruluş çalışmalarında aktif olan isimlerden. Bir ara epey heyecanlıydı lakin son zamanlarda heyecanının söndüğünü gözlemledim. 

Geçenlerde elime Çiller'in partisi ve teşkilatlarında görev alacaklarla ilgili bir bilgi ulaştı. İsimlere baktım, tanıdık kimseye rastlayamadım. Çoğu ilde de teşkilat kuracak kişi bulamamışlar. 

Ama asıl ilgi çeken kısım; Çiller'in siyasete dönme hesabı yaptığı Doğru Yol Partisi'nin amblemi. Zira amblemde bombayı patlatmışlar. Bir el ve fötr şapka parti amblemi seçilmiş. Bu son kararları mı bimiyorum.. 

O elin tuttuğu fötr şapka doğal olarak merhum Demirel'i akla getiriyor. Çiller'in niyetini ortaya koyuyor. Kendi havasının pek bir sönük kaldığını gören Çiller anlaşılan "babası"nın fötr şapkası sayesinde görünür olmayı ve destek bulmayı hedefliyor.

Çiller'in bu şapka icadının merkez partileri arasında kavga çıkmasına yol açabileceğini de buradan söylemiş olalım. "Demirel'i kullanma, sömürme.. Demirel senin mi?" diye salvo atışlarla karşılaşabilirler.

TAM İMANLI SAYILMAZ AMA OLSUN..

CHP, salı günleri grup toplantısı yapıyor. Meclis'te o toplantının yapıldığı salonda toplantıyı izleyen gazeteciler için koltuklar ayrılıyor. Bu durum diğer parti toplantılarında da aynı şekilde. 

Ben grup toplantısı başlamadan önce salona girip havaya bakarım. Gündemimde haber konusu varsa muhatabına sorarım. Basın için ayrılan koltuklara zaman zaman ziyaretçilerden oturanlar olur ve bu durum sinir bozucudur.

Salı Meclis'e gidince CHP grubuna uğradım. Gazetecilere ayrılan koltukların ön sırasında Sami Gökçe oturuyordu. Kendisine takıldım. "Birazdan sahibi gelecek, yana kayacaksın" dedim. Sami'nin yanına ortadaki koltuğu boş bırakacak şekilde oturdum ve şakalaşmaya devam ettik. Derken ufukta İstanbul Milletvekili İlhan Kesici göründü. İlhan Bey yanımıza yaklaştı ve  Sami'ye, "kay bakalım arkadaş.." dedi. Sami de ortadaki boş koltuğa geçti. İlhan Bey yerine! oturdu. Koltuk şakalarına bir süre devam ettik.

Ardından İlhan Bey'e, "Bize bir gelecek vizyonu çizseniz.. Öngörülerinizi merak ediyorum" dedm. İlhan Bey, "Hiçbir şey normal değil ki.. Böyle bir atmosferde öngörüde bulunmak zor. Mesela ekonomik duruma bakarsan kışı geçirip sonra seçime gitmeyi kimse göze almaz.. Ama dediğim gibi şartlar normal değil.." dedi. 

Kemal Kılıçdaroğlu salona teşrif etmeden önce gerçekleşen bu sohbetin ardından ben salondan ayrılmak üzereydim. İlhan Bey yerime oturacak tanıdık birini bulmak için "Dur biraz.. İmanlı birini bulalım da sonra git" dedi. O arada Gürsel Tekin boy gösterince onu yerime oturması için davet ettik. İlhan Bey'e "uygun mu" diye sordum ve olumlu yanıt aldım. İlhan Bey, "tam imanlı sayılmaz ama olur" diye espriyi patlattı. Ben de Gürsel Bey'e, "Koltuğumu elimden aldığını yazacağım" diye takıldım. Epey bir kaynattık anlayacağınız. İlhan Bey'in ve Gürsel Bey'in engin hoşgörülerine güvendiğim için o manzarayı sizlerle paylaştım...  

Söz İlhan Kesici'den açılmışken kendisinin potansiyel Cumhurbaşkanı Adayı olduğunu belirtmem lazım. Kesici'nin bürokratik tecrübesi, devleti bilmesi, ekonomideki uzmanlığı, her kesimden destek görebilecek bir isim olması avantajları arasında...