Özgür Özel'e Genel Başkan seçildiği kongreden çok önce 'hayırlı olsun' demiştim. Kongre sonuçları tebriğimi doğru çıkardı.
Özel, CHP kongresinde seçilmesini şüphesiz ki Ekrem İmamoğlu'na borçluydu. İmamoğlu olmasa Özel'in, Kemal Kılıçdaroğlu ile rekabet edecek gücü yoktu.
Kongreden sonraki süreçte dikkatimi çeken bir gözlemimi paylaşmak isterim.
O da şu: Özgür Özel kongrede karşısında olan, onu istemeyen CHP'lilere kendini fazla kaptırdı.
Bu kesimler yenilginin de getirdiği hırsla acayip derecede İmamoğlu düşmanlığına soyunmuşlar. Özgür Özel'i bu eksende işliyorlar, gazlıyorlar. Özel'de görünen o ki bunların etkisi altında kalıyor. İktidar cenahı da bu tartışmanın ayrışmaya varması için ocağın altına odun atıyor.
Özgür Özel'in yaklaşımının yanlış olduğunu belirtmeliyim.
Çünkü, sizi Genel Başkan koltuğuna oturtan birine vefasızlık yapmamalısınız.
Çünkü sizi kazandıranları bir kenara bırakarak, seçilmemeniz için uğraşanlarla yol yürümemelisiniz.
Çünkü, sizi gazlayanlarla gidebileceğiniz bir yol yoktur.
Çünkü, kurdukları düzenle istediklerini aday yapan eski yönetim elemanlarının bu güçleri ellerinden gitmekte olduğundan sözlerine itibar edilemez.
Çünkü, İmamoğlu AKP'nin elinden İstanbul'u çeyrek asır sonra alan bir profildir. 5 yıllık görev sürecinde seçmenlerin halen arkasında durması önemli bir husustur.
Çünkü, İmamoğlu'nu küstürürseniz parti başkanlığınızın ömrü uzun olmaz. Olsa da Kılıçdaroğlu döneminden de kötü olur.
CHP'de Perşembe günü istanbul İlçelerinin de içinde olacağı yaklaşık 400 başkan adayının açıklanması bekleniyordu. Bu gerçekleşmedi. Ortaya çeşitli iddialar atıldı. İmamoğlu ve Özel'in tartıştıkları öne sürüldü. Bu iddiayı kamuoyuna duyuranlara baktığınızda genellikle CHP'de daha önceki dönemlerde at oynatan, menfaatleri doğrultusunda partiye aday dayatıp kabul ettiren figürlerden oluştuğu görülüyor. Şimdi bu güçleri, imkanları ellerinden gittiği için yanıp tutuşuyorlar anlaşılan.
Tabi bu gecikme İmamoğlu'nun Cuma günü yapacağını açıkladığı tanıtım toplantısına gölge düşürdü. İmamoğlu kızgınsa bunun haklı nedeninin olduğunu varsayabiliriz.
Şimdi Özgür Özel'e soralım: İmamoğlu ile tartışarak, ayrışarak varacağın hedef mevcut mu? İmamoğlu kızıp bir kenara çekilse 'aday olmuyorum' dese ne yaparsın? Genel Başkanlığının ilk seçiminde hezimete uğrarsanız akıbetiniz nice olur?
İmamoğlu siyaseti iyi bilen, seçim kaybetmeyen biri. Aday tespitinde de isabetli tercihleri var. Üstelik yanlış tercihte kaybedecek olan kendisi. Bu özelliklerden dolayı İstanbul adaylarını kendisinin inisiyatifine bırakmak mantıklıdır.
Özgür Özel'e "İmamoğlu'nu etkin kılma. Dediklerini yapma" telkininde bulunanların gazı CHP'de başları döndürmüşe benziyor. Ve bu sarhoşluk Özel'le birlikte CHP'ye yerel seçimlerde acı bir fatura çıkarabilir...