En düşük emekli maaşı 5 bin 500 liradan 7 bin 500'e çıkarıldı. Asgari ücret 8 bin 500 lira.

İktidar, emeklilere maaş artışı yaparken, azları, ortaya yaklaştırırken, ortadakileri ve daha yukardakileri görmezden geldi. Bir nevi bölücülük yaptı.

Bu kararı veren iktidar yöneticilerini anlamaya çalışmak dahi abesle iştigal etmek olur. Zira, yıllardır emeklilerin hakkını tabiri caizse gasp etmekle meşguller ve bu son kararları da onun bir göstergesi. Normalde emekli maaşları asgari ücretin üzerindeyken hak gaspı yapa yapa emeklileri bu hale getirdiler. Düşük emekli maaşı alanların maaşlarını yükseltmek için orta ve üst seviyede emekli maaşı alanlardan çaldılar. Şimdi ülkenin yüzde 70’ni asgari ücret miktarında maaş alanlar topluluğuna dönüştürdüler.

Bu konuda net konuşabiliyorum. Zira ben de emekli biriyim. 2014’de asgari ücret net 846 liraydı. O tarihte benim maaşım bunun iki katına yakındı. Şimdi ise asgari ücretten daha az maaş alır hale getirdiler.

Şimdi AKP yönetimine sorarım:

Bunun neresi insanlık?

Bunun neresi Müslümanlık?

Bunun neresi adalet?

Siz bu ülkenin insanlarının haklarını gasp etmek için mi iktidar oldunuz?

Siz vekilsiniz. Sizi biz seçiyoruz. Niye asıllar sürünürken vekiller tıksırana kadar yiyor? Ahlak sizin yanınızdan geçmedi mi?

Eğer biraz düşünceliyseniz bu rezilliğe son verin. Asılların haklarını yemeğe son verin!

Tabi burada iktidarın işini kolaylaştıran etkenlerden biri de örgütsüz toplum. Bizim millet sırtına ne vurulursa vurulsun ‘yarabbi şükür’ demeyi bırakmadıktan sonra seçtiği vekiller, iktidarlar tarafından hak gaspına uğramaya devam edecek. Hesap sormayı öğrenemeyen toplumlar çile çekmeye mahkumdur.

Bakın Fransızlara.. Emeklilik yaşını 2 yıl yükselten Macron iktidarının canına okudular. Fransa’da devlet de vatandaşının yanında. Göstericileri teşvik ediyorlar. Kaşar, kirli, vicdansız siyasetçilerin Fransızların hakkını yemesine engel olmaya çalışıyorlar. Fransızların çiftçisi de, işçisi de, memuru da, sağlık çalışanları da haklarına sahip çıkmayı biliyorlar.

Türk emeklisi böyle de genci çok mu mutlu? Tabi ki değil. Gençler özellikle 3 nedenden dolayı ülkelerine küsmüş. Özgürlük ortamının sınırlı olması, gelecek kaygısı ve işsizlik.. Bu olumsuzluklar çocuklarımızı vatanlarının dışında ikbal aramaya itiyor. Fırsatı bulan yurtdışına kaçıyor.

Peki bu tabloyu ben mi yarattım? Sorumlu AKP iktidarıdır. Erdoğan’dır.

AKP’NİN YENİ SKANDALI

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 25 Mart 'Yunan Ulusal Günü’ nedeniyle Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis’e kutlama mektubu gönderdi.

Yunanlılar 30 Ağustos’ta NATO Türkiye’yi kutladığı için yaygara koparmışlardı. Bırakın kendilerinin kutlamasını, NATO’nun tebriğine bile karşı çıktılar.

‘Yunan Ulusal Günü’ ne demek?

“Yunan halkının Osmanlı İmparatorluğu'na karşı 1821-1830 yılları arasında yürüttükleri ve bağımsız devletin kurulması ile sonuçlanan mücadelesinin başlangıçı.."

Ey yerli ve milliler! Ey Osmanlıcılar! Ey Erdoğanseverler!

Görüyor musunuz? Koltuk, iktidar nelere kadirmiş. İktidarda kalmak için bu skandala bile imza attılar. 

İYİ Partili Aytun Çıray tepkisini şöyle ifade etti:

“Bunlar ya delirdiler..! Ya da Yunan'la bilmediğimiz karanlık bir işbirliği var. Aksi halde Yunanlıların Türkleri katletmesini niye kutlasınlar. Her şekilde milli güvenlik sorunu oldular.”

21.YY Türkiye Enstitüsü Terörizm ve Terörizmle Mücadele Araştırmaları Merkezi Başkanı Ünal Atabey’in tepkisi ise şöyle:

“Türkiye'nin Yunanistan Büyükelçiliği, 1821 Mora'da Türklere yönelik başlatılan katliamın yıldönümünü ulusal bayram olarak kutlayan Yunanistan'ı kutluyor. Şaşırmamak mümkün değil NATO'da kutlamış.. Ama Yunanistan NATO'nun bizim 30 Ağustos kutlamasını protesto etmişti.. Geldiğimiz nokta..” mesajını paylaştı.

Ülkelerin, hele de komşuların dost olması, barış içerisinde yaşamasını kim istemez ki? Ama bunun yolu kendi ülkesini, kendi tarihini inkar etmek olmamalıdır.

Türkiye’nin bu adımı Yunanlıları da şok etmiş anlaşılan. Yunanistan Dışişleri Bakanı şaşkınlığını, “Türkiye'nin bize karşı olan parametreleri beklenmedik şekilde değişti, Ege'de ihlaller durdu, adalar üzerinden uçuşlar yapılmıyor, sözlü saldırı yok, yani bizim arzu ettiğimiz ortam” diyerek duyurmuş.

AKP içinde sesini çıkaracak kimse var mı? Ya muhalefet! 

Türkiye iktidar kavgasıyla yanıp tutuşurken, bu yangından kimler ne kaçıracak?

Allah ülkemizi ve insanlarımızı şeytanların şerrinden korusun.. İnanın ne iktidara ne de muhalefete dair umudum var..