2024 yerel seçimi bitti.

Hoş olmayan olaylara da tanıklık etmekle birlikte gayet olgun bir sürecin işlediğini belirtebiliriz.

Seçim sonuçları AKP'lileri üzdü, CHP'lileri sevindirdi. YRP'lilerde diğer sevinen partiydi.

İstanbul, Ankara ve İzmir herkesin odaklandığı ve sonucunu merak ettiği adreslerdi. Değişiklik olmadı. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş tarihe geçecek farklar atarak yarışı önde bitirdiler.

Bursa ve Denizli gibi yıllardır AKP'de olan iki büyükşehir CHP'ye geçti.

Buna karşın CHP Hatay'da tartışmalı adayla girdiği seçimi kaybetti. Hatay'ı AKP kazandı.

Bunları uzatmayacağım. Çünkü asıl anlatmak istediğim hususlar başka...

Doğal olarak her yerde seçim analizleri yapılıyor. Herkes kendince görebildiği eksik ve fazlaları dile getiriyor.

Ben de seçim sonuçları ekseninde bir iki laf etmek istiyorum.

Önce iktidara...

Siz, 'Başkentlerin Profesyonelleri' diye bir tanım duydunuz mu? Haberiniz yoksa hemen araştırın derim. Ben bunu 'İktidarın profesyonelleri' diye çeviriyorum. Bunları kısaca; hak-hukuk tanımayan, tamamen kazanç odaklı çalışan, menfaatçi, halk düşmanı diye tarif ediyorum. AKP'liler öncelikle bu profesyonellerle vedalaşsın derim.

Başka...

Yahu kardeşim; 'Ben ölüyorum' diyen vatandaşın karşısına 'oyunu bana ver' diye çıkılır mı?

Burada küçük-orta ölçekli esnaf örneği vermem gerekir.

Sevgili AKP'liler değişken faizle teşvik kredisi alan bir işletmenin 200 bin lira olan taksidi 500 bin liraya çıktı haberiniz var mı? Siz hiç bu soruna çözüm getirmeyi düşündünüz mü? O tüccar mı yarattı bu enflasyonu ki canının çıkmasını seyrediyor ve tedbir öngörmüyorsunuz?

Yine emekli, işçi, memur, asgari ücretlinin suçu ne? Ekonomiyi onlar mı batırdı? Neden ekonomiyi kötü yönetenler ve zenginler dururken faturayı garip-gurabanın sırtına yüklediniz? 

İşte sizin kaybetmenize neden olan ana bazı başlıklar bunlar.

"İyi de cumhurbaşkanlığı-milletvekilliği seçiminde neden böyle olmadı?" diye sorabilirsiniz. Onun yanıtı şu:

* Seçmen 'ölsem de ülkem-vatan daha önemli' diye düşündü.

* AKP'nin karşısındaki muhalif lidere (Kılıçdaroğlu) ve ortaklarına güvenmedi.

Ayrıca o seçimde dolar baskılanmış, pahalılık bu denli yükselmemişti. EYT gibi toptan yanlış seçim rüşveti iktidara yaramıştı.

Muhalefete gelirsek..

CHP'nin belediyeleri silip süpürmesi önemli bir başarıdır. 

Vatandaşın 2019'daki ittifak sağlanmadığı halde CHP adaylarına yönelmesi; CHP'nin başında Kemal Kılıçdaroğlu'nun değil de Özgür Özel'in bulunmasıyla bağlantılıdır bu bir. Başka bir ifadeyle yıllarca yaşattığı yenilgilerin yanı sıra, seçmen tarafından benimsenmeyen bir siyasi figürün gitmesi ve yerine genç, ağzı laf yapan, koşturan, adayları isabetli belirleyen bir siyasi portrenin gelmesi etkisini göstermiştir.

Ekonomik sorunların altında ezilmesine karşın iktidarın dertlerine çare üretmediği, buna karşın zaman zaman dalga geçtiği emekliler ve emekçilerin 'ders verme' eylemidir diğer gerekçe.

Haksızlıklara, hukuksuzluklara, denetimsizliğe, pervasızlığa, layakatsizliğe, cemaat-tarikatların iktidar ilişkilerine tepkidir bir başka başlık. Bu demokrasi özlemidir aynı zamanda.

AKP bütün doğruları hayata geçirecek milletvekili ve kanun gücüne sahip. Yapmıyor veya yapamıyorsa mazeret üretmesine gerek yok...

Ekonomik yangın söndürülmeli, sığınmacı peroblemi hafifletilmeli, demokrasinin gerekleri ivedi yerine getirlmeli.

Son olarak...

ANAP'ın duayen Grup Müdürü Hüseyin Ağabey'in seçim değerlendirmesini aktarayım:

"Liderlerin yapamadığını vatandaşlar yaptı. Tayyip Bey'e tepki seçmeni birleştirdi. Altılı Masa'nın seçmenleri partilerinin aksine CHP'ye oy verdi. Bu oylar emanettir. 'CHP kıymetini bilir mi?' göreceğiz."

Sevgiyle kalın...