İYİ Parti Başkanlık Divanı değişince analizler de peş peşe geldi.

"Meral Akşener bu değişikliği neden yaptı?" sorusuna yanıt arandı.

Önce dışlananları anımsayalım...

Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Nuri Okutan, Gençlik Politikaları Başkanı Berna Sukas, Doğa ve Çevre Politikaları Başkanı Arzu Önşen ve Kadın Politikaları Başkanı Ayşe Sibel Ömeroğlu yeni 'Divan'da tercih edilmeyen isimler oldu.

DYP'li eski Bakan  Ayfer Yılmaz Kadın Politikaları Başkanlığı’na getirilirken, Gençlik ile Doğa ve Çevre Politikaları başkanlıkları doğrudan Akşener’e bağlandı. 
Seçim İşleri Başkanlığı görevini yürüten Mehmet Tolga Akalın, Milli Güvenlik Politikaları Başkanlığı’na getirilirken, bu görevi yürüten Nuri Okutan‘a görev verilmedi. Seçim İşleri Başkanlığı ise Eğitim Politikaları Başkanlığı görevini yürüten Şenol Sunat‘a bağlandı.

Şüphesiz Meral Akşener bu değişiklikleri boşuna gerçekleştirmedi. Meral Hanım epey süreden beri "partinin merkez politikalara yönelmesi lazım" önerilerine muhatap oluyordu.

Bu görüşü savunanlar "muhafazakarların da, milliyetçilerin de siyasi temsilcileri yani partileri var. O çevrelerden ziyade merkez siyaseti benimseyen seçmenden destek almamız güçlü olasılık" diyorlardı.

Koray Aydın'a yönelik "MHP çizgisine sahip. Teşkilatları MHP kökenli siyasetçilerle doldurdu" eleştirileri de hatırlatılıyor ve Aydın'ın dışlanması öneriliyordu.

MHP'de, Devlet Bahçeli'ye bayrak açarak 'olağanüstü kongre' isteyen isimlerin başında  Meral Akşener, Koray Aydın ve Ümit Özdağ vardı.

Birlikte İYİ Parti'yi kurdular. Ümit Özdağ, Bahçeli'nin ardından Akşener'le de anlaşamadı ve yollar ayrıldı. Özdağ Zafer Partisi'ni kurdu.

Koray Aydın, Meral Hanımla siyasete devam etti. Parti de 'ikinci adam' konumunda oldu başından beri. Koray Bey'in anlaşamadığı isimlerden biri Seçim İşleri Başkanlığı'ndan, Milli Güvenlik Politikaları Başkanlığı'na getirilen Mehmet Tolga Akalın'dı.  

Yavuz Ağıralioğlu için "Erdoğan'ın adamı" şeklinde çarpıcı bir iddia seslendiriliyordu. Eylem ve söylemleri Ak Parti ile yakın fikirlere sahip olduğu görüntüsünü veriyordu. Kimi açıklamaları muhalefet bloğunda rahatsızlık da yaratıyordu. 

Mesela...

"Bu ülkeye demokrasi gelecekse bunun yolu Diyarbakır'dan geçer" dediği için CHP Lideri  Kemal Kılıçdaroğlu'na şu tepkiyi vermişti: 

"Demokrasi ülkeye Diyarbakır'dan gelecektir diyenlerin ve bize çözüm sürecini, devamında da 1212 şehidimiz ile acıyı yaşatanların yaptıkları ortadadır."

Akşener, Başkanlık Divanı'nda yaptığı değişiklikle "ben merkez partisi olacağım" mesajjını verdi. Bunun gereği olarak yakın zamanda bir merkez partisine uygun bazı çarpıcı adımların atılacağını buradan haber vermiş olayım. Zira bazı çalışmalar yaptıklarını duymuştum.

Koray Aydın konusunda yanlış değerlendirmeler var. Sanılanın  aksine Koray Bey güç kaybetmedi. Aksine hem takıştığı bazı isimleri Divan dışına itti. Hem de teşkilat başkanlığından ayrılarak seçimlerde yaşaması muhtemel liste sancısının önüne geçti. Muhtemeldir ki bu değişikliği Koray Bey istedi..

Son tahlilde şunu ifade etmeliyim ki; Akşener'in rotayı merkeze kırması isabetli bir tercihdir...