2023 seçimlerini de yine Erdoğan ve AKP kazandı. Bu sonuçtan muhalefetin çıkaracağı dersler var lakin ortadaki manzaraya göre muhalefetin ders çıkarmaya niyeti yok.

Erdoğan'ın ve AKP'nin son 5 yılı felaket ve rezaletlerle doluydu.

Türkiye kaçak-mülteci-sığınmacı deposuna döndürüldü.

Fakirlik her geçen gün arttı.

Yolsuzluk iddiaları ayyuka çıktı.

Bunların üstüne bir de deprem felaketi bindi.

İşte böyle bir atmosferde Erdoğan ve partisi iktidarını korumayı başarabiliyorsa ortada anormal bir durum var demektir. O anormal durumun aktörü muhalefettir. 

Kemal Kılıçdaroğlu adaylık sürecinde kendisini dayattı. AKP'nin attığı siyasilerle masa kurdu. Politikalarını 'işbirlikçilik' denilecek tarzda uygulamaya kalktı. Seçim günü millet "dayatma öyle değil böyle olur" diyerek Kılıçdaroğlu ve masa arkadaşlarını tokatladı.

Kılıçdaroğlu'nun partisinin oyu yuvarlarsak yüzde 20. Siz yüzde 20'nin adamını yüzde 80'e Başkan seçtirmeye kalkarken yanlış yaptınız. 'Yanlış yapıyorsunuz' diyenleri de dinlemediniz. Kılıçdaroğlu partisinin milletvekili sayısını da düşürerek tarihe geçti. 

Kılıçdaroğlu, CHP'yi Atatürk'ün kodladığı parti olmaktan da çıkardı. CHP, Tunceliler kulübüne döndü adeta. 

Seçimleri kazanmak değil kaybetmek maharetti, Kılıçdaroğlu bu mahareti gösterdi!

CHP'ye gönül veren seçmenlerin olan biteni sorgulaması ve fatura kesmesi gerekiyor. Yoksa aynı nakarat çalmaya devam edecek. Muharrem İnce, "Girdin kaybettin, girdin kaybettin.." diyordu ya.. Haklı çıktı. Kılıçdaroğlu kazanamıyor ve Erdoğan'a kazandırıyor. 

Sonuçlar ülkemize ve insanlarımıza hayırlı olsun. Erdoğan yarattığı sorunları çözmek, insanlarımızın ekonomik çöküşünü ortadan kaldırmak zorunda. Bu kadar halk desteğine karşı Türkiye'ye bu iyiliği yapmak zorunda. Kendi ve yakınları refah içinde yaşarken milletini aç bırakan, ülkesini sığınmacı-kaçak deposu yapan insana 'milletin adamı' denmez..