Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TESK'in Malatya'da organize ettiği iftara katıldı, bir konuşma yaptı. 

Erdoğan'ın bu programına 2. Ordu Komutanı Korgeneral Temel'de katıldı. Korgeneral Temel belki de farkında olmayarak Erdoğan'ın, Muharrem İnce'yi eleştirdiği bölümü alkışladı.

Bu gelişme sonrası Muharrem İnce kıyameti kopardı. Korgeneral Temel'e ağır sözlerle yüklendi. 'Apoletlerini sökeceğini' söyledi. O günden beri de konu siyasetin kavga başlığı.

Öncelikle Paşa'nın iftara katılması, alkışlaması sorun değil. Genelkurmay'ın bilgisi dahilinde oraya gidildiğini sanıyorum. Sadece muhalif rakibi eleştiren cümlelerin alkışlanması yanlış. O da eminim o sözleri duymamış, salonun alkışına uyma gereği duymuştur.

TSK son yılların en büyük tartışma konusu yapıldı. Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk tuzakları  hafızalarda. TSK'nın başındaki Komutan hapse atıldı. Kozmik Oda'sına girildi. Bunlar yetmezmiş gibi bir de darbe girişimiyle sarsıldı. Her gün farklı bir adresinde FETÖ soruşturması eksenli gözaltılarla karşılaşıyoruz. Ve bütün bunların yaşandığı Türkiye ayağa kalkmak için çırpınıyor.

Bütün bu savrulmalar mevcut iktidar döneminde yaşandı. Bu iktidar işbaşına gelirken de TSK'yla uğraşmıştı. Maalesef Türkiye'de askerle kavga etmek siyasetçilere prim yaptırdı bu zamana kadar. Bunda TSK'nın kusurunun olmadığını söylemek de zor.

Şimdiyse bugünkü siyasi iktidarın sahiplerini yenmek üzere yola çıkan bir aday, yani Muharrem İnce kalkıp TSK'nın önemli bir ismini hedef tahtasına oturtuyor.  Bunu kendiliğinden mi yaptı yoksa akıl hocaları mı önerdi bilmiyorum. Lakin tavrının, üslubunun yanlış olduğu bir gerçek. 

Muharrem İnce tepkisini, "Malatya'da rakibim beni eleştiriyor, Ordu Komutanı da alkışlıyor. Görüntüleri izleyince çok üzüldüm. Böyle saygın, başarılı, Gazi bir Komutan'ın o yanlışı yapmamasını dilerdim. Çok çalışıyor, yoruluyor, sıtındaki yük de ağır. Geçmişine olan saygımdan dolayı ve TSK'nın yıpranmaması için bu olayı büyütmüyorum. Lütfen aynı yanlışı hiçbir TSK mensubu yapmasın..." diyerek gösterseydi acaba nasıl olurdu?

Eminim sizde 'şık' olurdu, 'Devlet adamı tavrı göstermiş olurdu' diyorsunuzdur.

Korgeneral Temel TSK'nın kritik operasyonlarının mimarı. Mert, şefkatli,milli, cesur, ömrünü dağlarda geçirmiş biri. Bugüne kadar kaç kez suikaste uğradığı, ölümden döndüğü kendinde saklı. Güneydoğudaki her tepeyi her köyü isim isim biliyor. Fetösü PKK’sı hala peşinde. Silopi’den Cizre’ye helikopterle giderken havada helikopteri vuruldu şüpheli bir uçaksavar mermisiyle, motoru duman çıkararak indi Cizre’ye. Metin Paşanın dedesi Kurtuluş savaşı şehidi, Altın madalyalı.

Biz son yıllarda popülist politika ve politikacılardan şikayetçiyiz.

İstiyorum ki; devleti yönetenler ve yönetmeye talip olanlar 'devlet adamı' gibi davransınlar. Ülkenin zeminini erozyona uğratmak yerine o zemini beton gibi sağlamlaştıracak adımlar atsınlar. 

İstiyorum ki; muhalefetteyken iktidarı suçlayanlar, aynı yanlışları kendileri yapmasınlar. 

İstiyorum ki; bu ülkenin temel direği TSK didişmenin mezesi yapılmasın...

İtiyorum ki, bu ülkeye ömrünü vermiş insanlar, bilinçsizce bir kusuru yüzünden linç edilmesin...

İstiyorum ki; oy için, iktidar koltuğu için bu ülkeni değerleri bir çırpıda harcanmasın...

Ve bilmenizi istiyorum ki biz kahramanlarımızı severiz, Türk'ün askerlerini de...

İşte tüm bu nedenlerden dolayı diyorum ki; "Yeter artık... Paşa'yı rahat bırakın. TSK'yı kirli politikalarınıza alet etmeyin. Bu saatten sonra eskisi gibi askeri suçlayarak, hedef tahtası yaparak bizden alacağınız destek yoktur. Çünkü TSK olmazsa bu topraklarda huzur içinde yaşayamayız. Ne Türk ne Kürt dinlerler, hepimizi bir bardak suda boğarlar..."

Sevgiyle kalın...