Emekli amirallerin açıklaması gündemi sarstı. İktidar bu girişimi 'darbe iması' olarak değerlendirdi. AKP'nin linç kültürü devreye girdi. Çok gariptir en haşin tepki Devlet Bahçeli'den geldi. Askerlere demediğini bırakmadı. Kılıçdaroğlu ve Akşener ise işin AKP'ye siyasi rant sağlayacak boyut kazanmaması eksenli bir tavır ortaya koydu. 

Amirallerin açıklamasında iktidar cephesinin tepki gösterdiği bölüm şurası:

"Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir. Türk Milletinin bağrından çıkan şanlı bir geçmişe sahip, Ana ve Mavi Vatan'ın koruyucusu Deniz Kuvvetleri Komutanlığı personelinin Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda yetiştirilmesi elzemdir."

AKP'liler bu ifadelerden darbe iması çıkarıyor. Halbuki uzmanlık alanlarında değerlendirmelerde bulunan amiraller, 'montrö' ve 'sarıklı amiral' gibi iki kritik başlıkta yönetenlere yanlış yapmamaları eksenli uyarıda bulunuyor. Bunu sorumlu bir vatandaşın iktidarı uayarması gibi de algılayabilirsiniz. Amiraller, yanlış kararların ülkeye sıkıntı getireceğini belirtiyor. İyi niyetli ve hoşgörülü bir yaklaşım, asker alerjisi olmayanların yaklaşımı böyle olmalıdır. Nitekim sarıklı amiral konusunda bu açıklama yapılana kadar bir adım atılmamıştı. 

Lakin amirallerin açıklamasının siyasi açıdan iktidara avantaj sağlama boyutu var. O nedenle bu adımı daha uygun şekilde atmaları doğru olurdu. Üslup ve zamanlaması daha makul belirlenebilirdi. 

Aslında amirallerden daha sert bir açıklama için İYİ Parti'de hazırlık yapılmıştı. İktidara 'haddinizi bilin' , 'yetti artık' denilecekti. Ama asker rol çalınca ortaya bugünkü manzara çıktı. Hiç de hoş olmadı. 

Gelelim Devlet Bahçeli'ye...

Bahçeli, askerlere demediğini bırakmadı. Apoletlerin sökülmesi, maaşların kesilmesi, lojmanlardan çıkarılması Bahçeli'nin ağzından çıkanlardan bazılarıydı. Nitekin bu isteklere uygun adımların atıldığını gözlemledik. 

Çok ilginç diğer realite ise Bahçeli'nin, müzmin 'asker düşmanı' gazeteci Nagehan Alçı ile aynı tarafta rol alması oldu. Bu bile düşündürücüdür. Amirallere demediğini bırakmayan Bahçeli'nin bu tavrı Nagehan Alçı'nın çok hoşuna gitti. Nagehan Alçı, 'influencer (etki) şampiyonu' ilan ettiği Bahçeli'nin emekli amirallerin yayınladığı bildiriye tepkisini "Bahçeli sadece iki küçük tweet'le bu 104 amirali birden tam aşil topuklarından vurdu" diye açıkladı ve gelişmeden ne kadar mutlu olduğunu ortaya koydu. Eşiyle birlikte Bahçeli'yi arayıp tebrik ettiklerini de öğrendik. 

Sizi bilmem ama Nagehan Alçı gibi problemli bir tipin methiyeler dizdiği bir 'Devlet Bahçeli' varsa oturup Bahçeli'yi yeniden değerlendirmekte yarar vardır. Bu ayıp Bahçeli'ye yeter de artar bile... Demek ki, Devlet Bahçeli, Nagehan Alçı gibilerin 'Bahçeli'si imiş de bizim haberimiz yokmuş!

Hiç unutmam... Merhum Bülent Ecevit Başkent hastanesi'ndeki tedavinin ardından başbakanlıkta karşılaştığında Devlet Bahçeli'ye erken seçim kararı yüzünden çıkışmıştı ve "sayın Bahçeli ülkeyi ateşe atıyorsunuz. Erken seçimden vaz geçin" diye uyarmıştı.

Yine merhum Başbakanımız Mesut Yılmaz askerlerin merkez partilerine yönelik saldırılarından muzdaripti ve askerlere "Yapmayın etmeyin siz bize saldırarak merkez siyaseti yok ediyorsunuz. Merkez yok olursa istemediğiniz siyasi akımlar gelir" diye uyarmıştı. 

Mesut Bey'in de Ecevit'in de haklı olduğunu 2002'den sonra yaşadıklarımız bize çok güzel gösterdi.

Bu yazıyı yazarken Erdoğan'ın grup toplantısı başlamıştı ve Erdoğan asker bildirisini siyasi ranta devşirecek tavrı ortaya koyuyordu. İktidarda kalabilmek uğruna her şey mübahtı AKP için...

Aslında bugün itiraz edilen şey, "çağdışı yönetim anlayışı." Mesele bu sorunu çözmek olmalı...

Allah ülkenin ve milletin yardımcısı olsun. Bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete. Gidişat hiç iyi değil...