Cumartesi Hacettepe’den emekli olan Prof. Ahmet Tuncay Turgut’un özel muayenehanesinin açılışı vardı. Tam adı Prostat Sağlığı Akademisi. Her erkek bir gün Tuncay Hoca’nın eline düşecektir! Zira prostat artık sık rastlanan bir sağlık sorunu haline geldi.
Seçkin konukların teşrif ettiği açılışta dikkat çeken kişi Prof. Dr. Hasan İşgüzar’dı. Ahmet Hoca’da, İşgüzar Hoca’yı anlaşıldığı kadarıyla çok seviyor. Öyle ki, davetlilere hitap etme işini de Hasan Hoca’ya havale etti.
Hasan Hoca’da kısa konuşmasında yapacağını yaptı. Önce Prof. Tuncay’ın 16 yaşındaki oğlunu işaret ederek, “Benim arkadaşım o. Şu anda arkadaşımın babasının işyerinin açılışı için buradayım” dedi. Ardından da Hacettepe Üniversitesi yönetimine lafı soktu. “İyi ki Hacettepe’nin mevcut yönetimi bu Hocamızın kıymetini bilmedi ve emekliye ayrılmasına neden oldu. Yoksa böyle bir merkez olmayacaktı” dedi. Sözleri kahkahalar eşliğinde dinlendi ve bol alkış aldı.
Davetliler arasında benim tanıdığım diğer isim Prof. Dr. Mehmet Demir’di. Ankara Üniversitesi’nin sevilen simalarından ve Prof. İşgüzar’ın yakın dostu olur kendileri. “Adanalıyık Allahın adamıyık” ifadesi Mehmet Hoca’ya tam uyuyor. Mütevazi ve güzel bir insan.
Prof. İşgüzar ve Prof. Demir’den söz etmişken Türk turizmine yaptıkları önemli bir hizmeti de aktarmadan edemeyeceğim.
Yaz aylarında Cebeci’de iki turiste denk gelmişlerdi. Turistlerin bazı sıkıntıları vardı. Onları çözdüler. Uçak biletlerini alarak yolcu ettiler. Turistler öyle mutlu oldular ki anlatılamaz. Herhalde içlerinden, “Dünyada böyle insanlar kaldı mı?” diye sormuşlar ve “Türkler ne güzel insanlar” demişlerdir.
O iki turist bir süre sonra memleketlerine döndü ama Hoca’yı unutmadı. Mail ile tekrar teşekkürlerini iletti. Herkese yaşadıklarını anlattı. Bir nevi Türkiye’nin gönüllü reklamcıları, elçileri oldular. Onların anlattıkları silsile silsile yayılacak ve Türk turizmine katkı olarak geri dönecek. Hasan Hoca bu davranışıyla Turizm Bakanlığı’ndan daha etkili bir propagandaya da vesile oldu.
Prostat meselesine dönersek...
Prof. Tuncay, prostat tedavisinde füzyon biyopsi tekniğini uyguluyor. Bu teknikte hastanın yeni bir teknikle MR’ı çekiliyor. Prostat bezinde kanser şüphesi yüksek alanlar belirleniyor. En önemli avantaj ise, MR’da saptanan küçük boyutlu kanserlerin ultrason görüntüsünde nereye karşılık geldiğini belirleyebilmesi ve biyopsi sırasında bu bölgeye nokta atışı yapılmasını sağlaması. Prostat kanserine teşhis koymada isabet oranı neredeyse yüzde yüz.