Atatürk, Millî Mücadele’nin daha ilk yıllarında Merkezi Asya’daki Türk halkları üzerinde gayet gerçekçi ve uzak görüşlü bir politika takip etmesinin gerekliliğine inanırken, Türk halklarının da Asya’nın en batı uç noktasını vatan ittihaz etmiş olan kardeşlerinin Millî Mücadelesine kayıtsız kalmadıkları dikkati çekmektedir. Bu bağlamda o dönemde Türkistan halklarının gayet şuurlu bir şekilde yardım kampanyaları başlattıkları ve pek çok hanımın bu kampanyaya kollarındaki bilezikleri bağışladıkları dikkati çekmektedir.

Prof. Dr. Seyfullah Çevik, “Bu zamanda Türk halklarının kahır ekseriyeti Rusya’nın idaresi altına girdiği için, yardımların Rusya vasıtasıyla Batı Türklerinin ana vatanı olan Anadolu’ya veya Küçük Asya’ya ulaştığı görülmektedir” notunu düşüyor.

Devamında ise şöyle anlatıyor:

Türkistan halkalarının Anadolu’daki Millî Mücadele’nin başarıya ulaşması için sadece altın v.s. vererek duyarlı olmadıkları, bu duyarlılıkların bazı edebi metinlere de yansıdığı açık bir şekilde görülmektedir. Nitekim 1921 yılında ünlü Kazak şairi Mağcan, Alıstaki Bauruma (Uzaktaki Kardeşime) adlı oldukça uzun olan şiirinde gerek Doğu, gerekse Batı Türklerinin birbirinden ayrı düşmekle çok büyük sıkıntı çektiklerini işlemekte ve sanki orada verilen Millî Mücadele’yi an be an yüreklerinde hissettiklerini ve kardeşleriyle hep beraber olduklarını vurgulamaktadır.

Hemen hemen her kıtası duygu dolu ifadeleri içeren söz konusu Kazakça şiirinin birkaç kıtası şöyledir:

Uzakta ağır azap çeken kardeşim Alısta aur azap şekken baurum

Solup laleler gibi kuruyan kardeşim Kuargan beyşeşektey kepken baurum

Bunalıp bir sürü düşman ortasında Kamağan kalın jaudın ortasında

Göl gibi göz yaşı döken kardeşim Köl kılıp közdın jasın tökken baurum

***

Kardeşim sen o yanda ben bu yanda Baurum! Sen o cakta men bu cakta

Kaygıdan kan yutuyoruz bizim adımıza Kaygıdan kan cutamız bizdin atka

Layık mı kulolup durmak gel gidelim Layık ba, kul bop turu v kel tekeyik

Altay’a ata mirası altın tahta Altayga ata miras altın takka

Şiirdeki ifadelerin ne kadar duygu dolu ifadeler olduğunu yukarıdaki satırlardan açık bir şekilde anlamak mümkündür.

Atatürk’ün Asya’ya ve Türk halkalarına yönelik bu politikası, O’nun ölümünden sonra Anadolu’nun ünlü halk ozanı Aşık Veysel’in Atatürk’e yazmış olduğu ağıtta da ses bulmuştur. Veysel bu ağıtın bir kıtasında:

Tren hattı tayyareler

Türkler giydi hep karalar

Semerkand’ı Buharalar

İşitti her yan akladı

ifadesini kullanırken, Asya’daki Türk halklarının Atatürk ve Anadolu’daki Türklerle gönül bağlarının mükemmelliğini belirtmek istemiştir.

19 Mayıs kutlu olsun. Gazi Atatürk ve silah arkadaşlarını rahmet ve minnetle anıyorum...