“Her şeyin başı eğitim” der dururuz da bunun gereğini yerine getirmede ihmalkar davranırız. Eğitim sistemini yaz-boza çeviririz. Üniversitelerde planlamadan bölümler açarız. Buralardan mezun olan çocuklarımız iş bulamadıkları için depresyona girerler. Sistemimiz kendi ayağını bağlar hale gelir. Sahip olduğumuz potansiyeli, doğru yönde eğitip harekete geçirecek akıldan yoksunluğu açıklayacak mantıklı bir izah olamaz herhalde…

Doktora, yüksek eğitimde en üst seviye olarak bilinir. Doktora derecesi bilimsel, teknolojik ve akademik yetkinliğin tescilidir. Türkiye bu eksende epey geride kaldı. Çünkü Türkiye’de bin kişiye 0.4 doktoralı insan kaynağı düşerken, bu oran Çin’de, 2.2, ABD’de 1.7, Avrupa Birliğinde 1.5, Güney Kore’de 1.4, Kanada’da 1.2, Japonya’da 1.1.

YÖK, “Gelecek 10 Yıl İçin Güçlü Nesiller Yetiştirme” başlıklı bir proje başlattı. Amacını kısaca, 2023 için çizilen vizyonda “net katma değerini kendi beyin gücüne dayanarak artırabilen” bir Türkiye ortaya çıkarmak şeklinde özetleyebiliriz. Toplamda 2000 doktoralı bilim insanı yetiştirilecek. Genç ve dinamik nesile, sürdürülebilir kalkınmayı önüne hedef koymuş Türkiye’de, rol sahibi olabilmeleri için kendilerine yatırım yapıldığını iyi anlatmak gerekiyor.

Proje ekseninde alanın, sektörün ve ülkenin ihtiyaçlarını bilen ve bu ihtiyaçlara göre özgün araştırma ve inovasyon beklentilerine cevap verebilecek donanıma sahip doktora mezunları yetiştirilecek. Doktora eğitimi almaya hak kazananlara YÖK bursu verilecek. Tutarı aylık bin 550 lira. Öğrenci başvuruları ve seçimi, YÖK tarafından desteklenmesi uygun bulunan üniversiteler tarafından gerçekleştirilecek. Gazi Üniversitesi’nde bu işin sorumluluğunu Doç.Dr. Soyalp Tamçelik’in aldığını duyduğumda sevincim katlandı. Onun duyarlılığına güvendiğimi söylemeliyim.

2013’ten itibaren dünya bilim literatürüne katılan “Yükseköğretimde Akıllı Uzmanlaşma - Smart Specialisation” çalışmaları dikkate alınarak 100 doktora programı alanı belirlenmiş. Bu kavramın esas gayesi ise, 21. yüzyılda öne çıkan yüksek teknoloji, inovasyon ve gerekli insani ve sosyal değerlerin çalışmalarını ve araştırmalarını üretmek ve ülkeye bu alanda bilim insanı kazandırmak.

YÖK Başkanı Yekta Saraç şöyle diyor:

“YÖK olarak üniversite enstitülerinin girişimci doğalarını desteklemeye, onları disiplinler üstü ve disiplinler arası çalışmalarda desteklemeye kararlıyız. Bu bağlamdan olmak üzere doktora programlarının gelişmesine ve bu programlara, mezun olan en parlak öğrencilerin katılabilmesine her zamankinden daha fazla emek harcayacağız. Bu düşünceyle 'Gelecek 10 Yıl İçin Güçlü Nesiller Yetiştirme'Projesi'ni başlatıyoruz. Bu öğrencileri 100/2000 YÖK Doktora Bursu ile mali olarak destekleyeceğiz. Yani ülkemizin ihtiyacı olan 100 alanda, 2000 öğrenci YÖK bursu ile Türkiye’nin güçlü üniversitelerinde doktora yapacak. Yüksek Öğretim Kurulu olarak bizler de öğrencilerin çalışmalarında gösterdiği başarıyı ve akademik performanslarını dikkate alarak, eğitimleri boyunca, özellikle araştırma kavramına yönelik olarak, kendilerine özgün olanaklar sunmaya çalışacağız. Bu projenin önemli bir ayağı, YÖK’ün bu doktora programlarının eğitim ve araştırmalarını, ulusal ve uluslararası yaptıkları araştırma ve yayınlarını kalite süreci açısından takip kararı almış olmasıdır.”

Türkiye, yarının dünyasında iddialı, söz sahibi bir ülke olabilmek ve ekonomik refaha kavuşmak için nitelikli bilgiye ulaşmak zorunda. 2023’de dünyanın 10 büyük ekonomisinden birisi olma hedefine Türkiye’yi ancak yetişmiş beyinler ulaştırabilir.

Dikkatinizi çektiğim bu gelecek projesinde, Türkiye’nin ihtiyaçları ve gelişim alanlarının irdelenmesi, uzun ve katılımcı bir yaklaşımla planlanması sevindirici. Çünkü ülkenin öncelikli 100 alanında 2000 doktoralı insan kaynağı yetişecek. Bu kaynak hem kamu hem de özel sektörün hizmetinde olacak.

Aslında, gereksiz konuları sorun yapan, boşa vakit harcayan memleketim insanının uğraşması gereken işler bunlar. O yüzden emeği olanları tebrik etmek gerek…